29 Ocak 2012 Pazar

Ne Kadar Çabuk...

Günlerin bu kadar çabuk geçmesi ne kadar enteresan yahu...Hemde genelde günlerim boş geçer...Buna rağmen nasıl bu kadar hızlı tükenir bir gün aklım almış durumda değil...Artık günü kazanmak için hayatta en sevdiğim şeyden vazgeçtim...uykudan...

Anladığınız üzere erken kalkmaya başladım...Geceleri daha az uymaya çalışıyorum. Ama olmuyor olmuyor gün yine çabuk geçiyor.Bide hastayım bunun üstüne soğuk ayrıca...2011 iğrenç bir yıldı ama 2012 kide kötü yüzünü göstermeye başladı doğrusu...



Zaman akıyor
Saatler,günler,aylar ve bizi eskiten yıllar...evet özellikle hiç geçmeyecek sandığım o yıllar...Şimdi baktığımda öyle garip hissediyorum ki...Etkileyici de....Zaman kavramı üzerinde aslında insanların oturup düşünmesi gerek...İnsandan insana zamanın akışı değişiyor...Hatta tarihten tarihe...dediğim gibi eskiden uzun gelen yıllar şimdi ne kadar çabuk geçmiş diyorum




Değerlendir !
Daha önceki bir yazımda şu cümleyi kurmuştum " çalışarak,para karşılığında zamanımızı satıyoruz. "...ne kadar doğru söylemişim be..O yüzden trilyonlar veren bir işte bile gününüzün tamamını alan işlerden kaçınmalıdır insan...Yapmak istediği her şeyi yapmalı...Vaktini bunlarla geçirmeli çoğunlukla...İlerde bu pişmanlığı yaşamak ve sizin en çok istediğiniz şeyleri başkalarının vakit bularak yapabilmesi insana koyar...

17 Ocak 2012 Salı

Keyif


Yağmuru sevmeyen insanları hiç anlamamışımdır...Yağmur yağarken kahve içmek gibisi var mıdır ? bence yoktur olmamalıdır olamaz ! Kimisi ise nefret eder...Neymiş içi sıkılıyormuş...Sen o bakış açısıyla düşünürsen havada martı görsen hüzünlenirsin...Kaldı ki yağmurun verdiği hüzün tatlıdır böyle geçmişe falan götürür insanları...Kendimden örnek vermek gerekirse ne zaman yağmur yağsa geçmişte şöyle iki üç tur atıp geliyorum yani...Ama keyifli işte garip olan nokta bu...


Yağmurlu havaların sağladığı atmosfer bana sanatsal bir zevk vermekte adeta...Özellikle sahile çıkıp güneşin doğduğu yere doğru bakarken koyu bulutların denizle buluşması bana inanılmaz estetik gelmekte...Yaza bakıyorum hem sıcak hem saçma sapan bir hava hep mavi..Boyutsuz gibi geliyor...Bu yüzden kışları çok seviyorum...

Uykum gelmese iyi olurdu !
Kışın benim çok uykum gelir.Genelde bilinçsizce dolaşırım yarı uyuyor bir halde olduğumdan...Bu yüzden okul hayatımın çoğunda sıraları yatak olarak kullandım...Evde yatağım pencerenin hemen yanında...yağmur yağarken perdeyi hafif aralayıp gökyüzüne bakıyorum. O an kulaklıkta takıyorum...Yanıma da alıyorum kedilerimi..Tarif edilemez bir şey...Şiddetle tavsiye ediyorum...

14 Ocak 2012 Cumartesi

Vatansever Ol Yeter

Su günlerde gözlemlediğim diğer bir olay şu özel hayat meselesi...Bir insanın kariyerinden çok özel hayatında ki davranışları,kararları ve inançları insanları ilgilendiriyor...Bunun bir eğitim meselesi olduğunu düşünmüyorum...Cahil veya değil çoğu insan başka insanları kariyer dışı şeylerle yargılıyor...

Atatürk'e nefret besleyen kesim...
Ben bunlara artık acımaya başladım...Atatürk'ü burada övmeye çalışmayacağım çünkü hiç bir sayfa onu övmeye yetmez...ama beni şu an ilgilendiren kısım vatansever olması...Vatanını seviyor mu seviyor...bitmiştir olay...Öyle mal insanlar gördüm ki " içki içerdi...dinsizdi... " şu bu birçok özel hayata dair nedenlerden adamın vatanseverliğini yaptıklarını hiçe sayıyor...Ulan sırf Çanakkale için bu adama aşık olunur.Bu aptal eleştirilerde bulunan insanların kendileri vatansever değillerdir...Eğer öyle olsaydılar başka bir vatanseveri sevmeyi geç ona taparlardı...Yüzlerine tükürmek bu kişilere ödül olacaktır...

Osmanlı padişahlarına söven kesim...
Saçmalığın daniskası...sözde Atatürkçü kesim bu tavırlarını pekiştirmek için moda olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun padişahlarına sövüyorlar...Strateji ve askeri alanda eleştirilebilir..Lakin gelelim diğer konuya...neymiş bir kaç kadınla beraberlermiş...efendim baskıcılarmış...şu bu... eee bu onların fetihlerini,vatanseverliğini,onurumuzu korumalarıyla ilgisi ne ?Adamlar dünyayı dize getirmiş lan ?Amacım padişahları övmek değil... bunları çürütecek veya destekleyecek bir şey yazmayacağım...Çünkü değinmek istediğim konu çok farklı....

Hepsi bizim geçmişimiz !
Hunlardan başlayarak gelmiş geçmiş tüm Türk devletlerini ve yöneticileriyle övünmek yerine hangisini topa tutsak diye bakıyoruz...Hele o eleştirmek için bahane edilen saçma sapan konular... Her zaman şunu söylerim "Türk devletlerinden birini bile reddetsen Türk sayılmazsın !"...Yani adam Atatürk her şeyimiz diyip Osmanlıya söverse Atatürk'ü sevememiş anlayamamış demektir...Eğer Osmanlı torunu olmakla gurur duyup Atatürk'ü sevmezse ise Osmanlıyı hayatından çıkarabilir...Çünkü Osmanlı'yı kavrayamamış demektir...Osmanlı - Göktürk - Selcuklu-Hun vs. daha birçoğu Türkiye şuan nasıl bizimse onlarda bizimdir...hepsiyle gurur duymak zorundadır insan...Çünkü vatanı için bir şey yapmış her insan saygıyı hak eder...zaten insanları ilgilendiren kısımda burası olmalıdır...Özel yaşantılar kimseyi bağlamaz.

Unutmamak gerekir Türk olmak başlı başına bir gurur kaynağıdır...Bunu ispatlayan da geçmişimizdir....
Gelmiş geçmiş tüm Türk tarihiyle ve liderleriyle gurur duyuyorum...Hepsini ayrı ayrı saatlerce övebilirim...Hiç biri yere göğe sığmaz büyük insanlardır...Kanı bozukların çamurları onlarda iz bile bırakamamıştır...




13 Ocak 2012 Cuma

Şöyle Böyle...

Resmen artık sabahın 4 ünde falan uyanıyorum akşam 6 gibi yatıyorum..Daha bir ay önceye kadar olay tam tersi işlerdi...Bi tutturamadım şu işi...Her neyse yine de en sevdiğim saatler saat 3 ve 7 arası...Yalnızlığın bu kadar zevk veren bir şey olması  enteresan...

Monotonluk bazen can sıkıcı olmuşsa da en azından huzur verici...Yani dışarıda bir takım şeyler oluyor ve ben evdeyim... Huzur bozacak ne olabilir,başıma ne gelebilir...Belki de böyle düşünmemin sebebi dışarıdayken hep huzursuz şeylere denk gelmemdir... Kendi küçük çevremde olmuş olanlar nasıl oluyor da tüm dünyayı değerlendirmemi sağlayıp beni güvensiz kıldı hayret ediyorum...

Her şey bir yana duygularımın çoğunu bestelerime yansıtabildiğim için çok memnunum...Müzik başkaları için ne ifade eder bilemem...Lakin benim için bedenden ayrılmak gibi bir şey...Özgürce dolaşmak...Ayrıca müzik tanımını yaparken çoğu insan " bireyi mutlu eden kurallı sesler bütünü " derler...Ben buna son derece karşı çıkmışımdır...Tamam müzik insana mutlu şeyler hissettirebilir ama çok daha kötü de hissettirebilir...Öfke - kin - güvensizlik - korku - karamsarlık...Birçok örnek verebilirim...Bu yanlıştan kurtulunuz !

Geceleri in cin top atarken...Her şey sakinken o an tatlı bir hüzün kaplıyor beni...Tatlı çünkü keyif verici...Bu anlatılmaz yaşanır denir ya heh tam öyle işte...Bu zamanlarda hep geçmişi düşünürüm...Sanki halen gerilerde dolanıyorum hala çocukmuşum gibi...Eskiden de şikayetçiydim her şeyden...Yani mahallede en azından uyuzluk yaptım mı herkes gıcık kapardı. hahah. Ama büyüdüğümde asla geriye dönülmeyeceğini insan bilemiyor...Kimisi bunu 30 yaşında kimisi 50 yaşında fark ediyor. Ben daha 20 yaşındayken bunu fark ettiğim için belki de kendimi şanslı saymalıyım...En azından hayatımı bunun üstüne kurmaya karar verdim...Her anı sürekli böyle kalacakmış gibi yaşamamak taraftarıyım...


Bir gün buruş buruş olacaksın...Tabi o kadar yaşarsan...
Ben kendime tahminen bir yaşam ömrü çizdim... maksimum 80 falan diye düşünüyorum...Başıma bir şey gelmezse...Burada   Allah'ın işine karışmak falan değil amacım...Yani yaklaşık o kadar düşündüm...Sürekli eksilen bir hayat var...Bir kum saati gibi...Son kum tanesi düşünce artık yoksun...Bitti her şey... " eee hayatın kanunu " dediğinizi duyar gibiyim...Tamam ama bu bana çok garip geliyor...ve çok kısa...Tabi bu 80 yılın hepsini böyle genç olarak geçirmekte olmuyor...Yaşlanmak...en büyük korkum...Otobüslerde sokaklarda parklarda vs. gördüğüm her yaşlıyı bir süzüyorum...Yalnızlıkları gözlerinden okunuyor...Geçmişleriyle yaşıyorlar gururlanıyorlar veya üzülüyorlar...Hala eskilerdeki genç hanımefendi veya beyefendiler aslında....Bunları düşündükçe bedenimin sürekli eskidiğini ve 1 saniye önceye bile dönülemeyeceğini bildikçe hayatını en huzurlu en lekesiz şekilde geçirmem gerektiğinin bilincine varıyorum...


Para aslında...
Evet çoğumuzun, para dediğimiz an gözleri açılır...Kazanması zor ( kimilerine zor olmasa da ) harcaması kolay olan o kağıtlar...Ben büyük konuşmak gibi olmasın ama çok zamanımı alan yani 9-10 saatimi alan bir işte milyarlar verseler çalışmam...Nedeni çok basit rahatıma falan mı düşkünüm ? veya kaprisli miyim ? Bunların hiç biri değil...Sorunum zaman..Ömrümüz tükeniyor ve sen bu tükenen ömrünün çoğunu başka insanlara hizmet için harcıyorsun...Sen aslında para alırken ömrünü satıyorsun...Aldığın milyarlar sana 1 saniye evet bir saniye bile geri vermez...Hiç çalışmamak olur mu ? Böyle soru mu olur lan ? :D yazı etkileyici olsun diye ne saçma sorular soruyorum. Olmaz tabi ama ilk koşul : "zaman"... daha sonra para olmalı... Zamanınızı en az yiyen ve geçinebilecek  kadar para almak bence en mantıklısı... Daha net söylemek gerekirse...Ömrünüzü idareli kullanın...

Empati...

İnsanların hırsları ve tüketim manyaklığı o kadar yüksek bir seviyede ki... Daha kendilerinin farkında değiller..başkalarının olsun...bende öyleyim şahsen...ama yine de empati çok önemli birşey...hayatın temelinde olmalı kesinlikle...

O duymuyor anlıyor musun ? duymuyor ...
Evet bu ses beni hergün kapıdan çıktığımda kahrediyor...Çünkü dünyalar tatlısı o sağır kediyi gördükçe kendimi onun yerine koyuyorum...Peki ben onu besledim birşekilde hayatını sürdürüyor ya onun gibi binlercesi ? Düşünmek bile insanı kahretmekte...

Hayvan sevmeyen insanlarla arkadaş olmam...
Asla yani mutlaka hayvan sevmeli o kişi...Çünkü insan zaten sevemez...Boş aptal ve bencildir...Ya hayvandan daha masum ne olabilir bu dünyada ? bir köpekten ne geleceğini tahmin edersin ya ısırır ya havlar ya da gelir seni yalar. Aynı şekilde kediler öyle... ne bileyim çoğu hayvanın ne yapacağını bilirsin...bilgin dahilindedir.Ama bir insanın ne yapacağını nerden bilebilirsin ki ? Şimdi siz söyleyin hangisi daha kötü ?


Düşünebilmen seni üstün kılmaz !
Bu asla unutulmaması gereken birşeydir...Masumluk,iyilik ve sadelik bir varlığı üstün kılar...Doğayı yok et nankörlük et bencil ol sonra ben hayvandan üstünüm diye gez...üzgünüm ama sana koca bir " NAH " çekmek istiyorum...



Yat yat sonra gel.. oldu canım

Geçenlerde göz kontrolü olayına devlet hastanesine gideyim dedim cazip gelen kısmı ise işte internetten randevu falan alınıyormuş dedim tamam bende alayım götü kaldırmadan randevu işte ne güzel..hemde oraya gidince beklemem...Neyse gün geldi bindim otobüse falan ama nasıl uykum var...herneyse indim aman allahım o nası izdiham ! millet gişe önünde sevişiyor resmen...akraba olmuşlar...zeki cocuğum ya " heheh işte ben nası aldım randevu " diyerekten üst kata çıktım...meğersem randevu almak " gelin beni öldürün " demekle aynı anlama geliyormuş..nerden bilecektim...

Ben randevu falan anlamam !!!
Herneyse çıktım yukarı sıramda gelmiş tam saatinde geldim çünkü...önüme amcanın biri geldi. " yata yata götünü büyüt sonra gel oldu başka ? sırana geç " demez mi.... allahım kan beynime sıçradı...dedim amca randevu alsaydın sende bana ne ? hala " ben 6 dan beri bekliyorum nası gelirsin falan " neyse dedim amca çekil...doktorun yanına girdm hala sesi geliyo içeri... " allah sizin gibilerin cezasını versin bizim babamız milletvekili değil tabi ( ???!!! ) " ulan babam milletvekili olsa devlet hastanesinde işim ne ?  neyse çıktım doktorun odasından...oha dedim o ne öyle... amca sporla üredi heralde... bi 10 amca daha sövüyolar bana....doktorun akrabasıymışım da söyle böyle... dedim internetten aldım randevu... daha çok sinirlendiler " 90 milar mı vercez o alete bizde ? " demezler mi ? o sinirli halim birden geçti güldüm lan resmen.Adam bilgisayarı ev fiyatında falan sanıyomuş...dedim amca git bi internet cafeye ver 3 tl alırlar onlar sana randevu...


Bu nası sağlık sistemi ?
Ya arkadaş sen bi sistem getiriyosun eyvallah...ama sistemin nasıl işleyeceğini hiç düşünmüyor musun ? adam yanımda bilgisayarı yeniden icat etti sen randevu sistemi getiriyorsun... Yapacağın seyleri sadece genç kitleyi düşünerek yaparsan böyle olur...ben senin boktan sistemin yüzünden küfür yemek zorunda mıyım lan ? Sistemi kullanabilenlerde korkuyor artık...

12 Ocak 2012 Perşembe

Mutlu olmam lazım lan

Herşey hayalken daha güzeldir.
En sevdiğim sözlerden biri de budur. ;Ya ilk kim söylediyse bunu öpecem ! bu durum benim ilgimi çok çekmekte... sizin de çeksin ! 

Küçükken hepimiz " doktor olcam len " demiştir veya buna benzer birşey... Aslında o anki hayalimiz bu değildir. Olamazda zaten... "Eve gideyimde ateri ( veya atari ) oynayımdır" en fazla...yaş büyüdükçe hayaller büyür bunu unutmamak lazım. Aynı zamanda mevkide ayrı bir olay....

Önce oyuncak araba istersin alırsın sıkılırsın. Sonra büyürsün gerçek araba istersin yine sıkılırsın. Gemi - ucak diye gider imkan verildikçe... Ama önceleri o küçük oyuncak arabanın seni mutlu edeceğini düşünüyordun ? 

Beni ne mutlu eder ?
Aslında herkesin kendine bunu sormasını isterdim. Mutlu eden nedir ? sürekli midir ? yok yok yok...Boşuna uğraşmayın insansanız... evet insansanız dedim çünkü insan kadar doyumsuz bir varlık olamaz. Hiç hayvanların hayallerini büyüttüğünü gördünüz mü ? bir aslanın " ulan geyik yakalaya yakalaya sıkıldım... artık fillere dalayım " dediğini...hem doyumsuz hem nankörüz... inkar eden olduğunu sanmıyorum..

Sizi mutlu edeni sayın bana desem hepiniz gelip geçici seyleri sayacaksınız...yani sıkılana kadar mutlu olduğunuz şeyleri...ama sizi ne yaralar desem ohoo saydırırsınız...evlat acısı falan filan... demek ki burda esas yargı şu " mutluluk diye birşey yoktur " evet evet garip bir yaklaşım... hatta abartırsam " tek gerçek hüzündür mutluluk hüznün bize merhamet ettiği kısımdır " evet bu güzel oldu lan...


Trollcükler

Yarın uyanayım da hemen sözlüğe gireyim... Milleti sinir edeyim oleeey
Aynen bu mantıkla kalkıyor bu mallar...Ya arkadaş senin başka bir işin yok mu ? Hayır sinir etmeyide başaramıyorlar.Çünkü provoke etmeye çalıştıkları konularda mantıksız... açtığı başlıklar zaten ayrı bir olay. Zaten nerde am - göt - meme süper üçlüsünden oluşan bir başlık görsem anlıyorum troll olduğunu...
Bilmeyenler için bir tanım gireyim hemen troll (sözlük camiasında ) huzur bozmak amaçlı, sözlük yazımına aykırı saçma sapan yazılar yazan süper zekalı arkadaşlara deniyor.

6 senedir sözlük yazarıyım böyle troll görmedim...
Geçen yine sözlüğe adım attım işte gündeme falan filan bakıyorum...ulen ne göreyim ! aklınıza herhangi bir nesne getirin. önüne de"  amına koyan " ifadesini getirin ve başlığı oluşturun... iki başlıktan biri böyle... Yok efendim " insanın amına koyan battaniyeler " - " insanın amına koyan şarkılar " - " insanın amına koyan terlikler " - " insanın amına koyan kadın çorapları " ( bak bu ilginç )... 

Adam bunun için yaşıyormuş gibi onlarca başlık açmış...  ya bunu nasıl planlıyor aklım almadı valla. " hehehe eve bilgisayar alayım hehehe sonra internete gireyim heheheh sonra pornoya gireyim heheeheh sora sözlüğe gireyim amına koyan ______ ler - lar    diye başlıklar açayım ehheheh " 

öküz seni.

Erkeklere Ölüüüm !

 Valla artık korkmaya başladım bu feminist kadınlar beni sıkıştırıp doğrucaklar diye...Komik geliyor ama bence ciddi bir durum...Birbirlerini öyle dolduruyorlar ki " şiddete hayır ! " yok efendim " erkekler çocuktur ! " vay vay ... bu tür gaza gelmeler hep bana malca gelmiştir. Eleştirince de kadın düşmanı falan da filan derler...Oysa..

Bir kadın isterse...
Bu tabirde beni güldüren şeyler içinde... Sen bunu binlerce senedir savunma gel şimdileri söyle... Öyle şey mi olur lan ? Sanki biz bir makineyiz bu aleti kötü kullanan kadınlar varmış gibi... İyi kullanırsa yani o makine bozulmaz..Bu aslında eksik bir egoyu telafi etmektir...Bunları söyleyerek erkeklerde bir saygı oluşturma çabasındalar...komik...

Kadına şiddete karşı değilim...
Evet yanlış duymadınız değilim...hiç bir şekilde de bu konuda açıklama yapan eylem yapan bir derneğe de saygı duymuyorum. Çünkü o kadar benciller ki... O kadar kendi meseleleriyle meşguller ki...
Peki neden benciller ? Gelelim şu meseleye...hiç bir dernek gördünüz mü ki kadına şiddete karşı olupta..genel şiddete karşıyız diyen ? neden çıkıpta terör hakkında mesela konuşmuyorlar ? veya öğretmen dayaklarıyla ilgili birşey ?  hastalara küfür eden hemşireler ? bunlar şiddet değil mi ? sağ sol çatışması...ölen o kadar genç ? sen cinsiyet ayrımcılığı yapmadın mı şimdi ölen askerleri düşünmemekle.... ya çok bencilsin yada yapmacıksın...ama iki ihtimalde kötü... ee napcaz? Şiddetin her türlüsüne erkek kadın - savaşlar - hayvana eziyet - aile baskısı - aile cinayetleri... vs vs. o kadar çok ki... bunların hepsi için ayrı dernek olamayacağına göre... işte bu yüzden şiddete birimlerde karşı çıkmak saçmadır. Kadına şiddette bu küçük birimlerden biridir. Şiddet genel bir kavramdır...Tümüyle karşı çıkmak gerekir...Sen burda kendi davanı konuşurken başka şiddet birimlerini de düşünmen gerekir.

Erkekler anneye düşgündür.
Bunu zaten bilmeyenimiz yok diye düşünmekteyim ? yani belli yaşa kadar anne, bir erkek çocuğunu istediği gibi yönlendirir...ee sen oğlunu eğitmemişsin yıllarca napsın devlet hepsine çip mi yerleştirsin ? bu meselede tek problemli erkek gibi gösterirseniz ömür boyu bu sorun çözülmez...

Enteresan

Sokağa çıktığımda bile kokusunu alıyorum...İnsanlarda kibirli ama korku dolu bir yüz ifadesi. Garip olan kısım bu iki duyguyu aynı anda hissettirebilmeleri... İşin içinden cıkmak gerekirse,kibirleri sahte korkuları gerçek...Kibirli gözükmeliler çünkü kibirli olana dokunulmayacağını veya insanların saygı duyacaklarını sanıyorlar...


Kibir sanılanın aksine sözlü veya yazılı ifadeyle olan birşey değildir.İstediğiniz kadar kendinizi övün eğer o tavrı veremiyorsanız kimse bunu kibir algılamaz hatta sizi salak bile bulabilir...Bazen de hiç birşey söylemezsiniz ama susarken öyle bir tavrınız vardır ki herkes bundan rahatsız olur.Öyle kibirli duruyorsunuzdur ki...

Birçok duyguyu yaşadığımızı söylüyoruz. Anlatıyoruz..." En kederli insan benim " oyunu oynuyoruz...Bundan prim sağlıyor muyuz ? evet sağlayanlar var lakin bir insan ne kadar kederliyse ve karamsarsa aslında dünyası o kadar büyüktür ve çoğu şeyi aslında küçük görür.Yani herhangi birinin derdini dinlerken " oda dert mi ki ? " diye çıkışır...Ama rollerde kaybolan insanlarımız " aman tanrım ! elektirikler gitmiş ! hayatım bitti " tarzında ki yakarışları hayli komik doğrusu...Espiri bir yana gerçekten bu tipler bana göre tam bir umutsuz vaka...


Diyeceğim şu ki insan hertür duyguyu her an yaşayabilir...Kimsenin başına ne geleceği belli değildir... Hiç bir ruh hali sonsuza kadar süremez...Sürüyormuş gibi gösteren herkes yalancıdır... hemde koca bir yalancıdır...


Mutlulukta aynı hüzün gibi prim yapılan diğer duygulardandır. Vardır ya hani " uu beybi gezerim tozarım kızlar yanımda " veya " aman tanrım varya öyle mutluyum ki oda beni seviyor ! "... ( sanırsın ki 50 yıl bunu garantiledi )... sorsan asosyal bir tiptir ama sorgulamam tabi ki bana ne ? Yapmak için bir nedeni ( ! ) vardır diye düşünüyorum...


Bence insanların kendilerini unutmamaları için yanlarında koca koca aynaları olmalı...Kendilerinin ne olduklarını hatırlamalılar...